İçeriğe atla

Okuma süresi : 6 dakika /

Sürekli gelişen bir sanat formu olan moda, sadece giydiğimiz kıyafetlerden ibaret değildir; yaratıcılığı, trendleri ve kültürü iç içe geçiren bir anlatıdır. Ancak bu dinamik ve etkileyici endüstrinin ortasında genellikle göz ardı edilen bir unsur var; modanın tamamını şekillendiren bir mihenk taşı olan etik üretim. Modada etik üretim, özünde bütünsel bir felsefeyi yansıtır. Rahatlık ve uzun ömürlülük, zamansız tasarımlar, yenilikçi malzemeler, çok yönlü ve gezegen dostu seçimler ve adil çalışma koşullarına bağlılığı iç içe geçiren bu yaklaşım yalnızca nihai ürünü değil aynı zamanda tüm üretim zinciri boyunca örülen karmaşık süreçler ve kararlar ağını da kapsar. Moda endüstrisinin etik bakış açısını tanımlayan bu katmanları blog yazımızda beraber keşfedeceğiz.

Konfor ve Uzun Ömürlülük: Etik Dayanıklılık

Giysilerin ömrü son yıllarda büyük ölçüde azaldı. 1990'lardan bu yana tek kullanımlık giysilerin ve hızlı modanın yükselişiyle meydana gelen bu değişimin önüne geçmek de aslında fazlasıyla mümkün. Buna rağmen moda endüstrisi her yıl 5 milyon insanın ihtiyacını karşılamaya yetecek 93 milyar metreküp su, tüm karbon emisyonlarının %10'u (bu, tüm uluslararası uçuşların ve nakliyenin toplamından daha fazladır), dünyadaki atık suyun %20'si (kumaş boyama ve arıtmalar) ve tonlarca atıktan sorumludur.

Giysi yaşam döngüsü üretim, dağıtım, kullanım ve kullanım ömrü sonu aşamalarından oluşur ve bu aşamaların hepsinin önemli çevresel etkileri vardır. Ancak tam yaşam döngüsü değerlendirildiğinde, tasarım, kullanım ve yeniden kullanım yoluyla giysilerin aktif ömrünü uzatmanın giyim endüstrisinin genel etkisini azaltmada en etkili müdahale olduğunu belirlemiştir.

Etik modanın bu konuda benimsediği en önemli ilkelerden biri uzun ömürlülük ve rahatlık ilkesidir. Bu sayede satın alınan ürünlerin yıpranma paylarının azalması sağlanırken ürünlerin senelerce dayanmaları kolaylaşır. Ayrıca üretilen ürünlerin dayanıklılığı veya uzun ömürlülüğü için tasarım yapmak giysilerin karbon, su ve atık ayak izlerini azaltmak için en büyük fırsat olarak tanımlanmıştır. 2013 yılında Waste And Resources Action Programme (WRAP) tarafından yayınlanan kapsamlı Uzun Ömür için Tasarım raporu, giyim eşyalarının ömrünü uzatmanın ne kadar önemli olduğunu anlamlı bir şekilde vurgular. Bu rapora göre bir giysinin ömrünün %10 uzatılması bile karbon salınımının %8 oranında azaltılmasını sağlarken %10 oranında su tasarrufunu da beraberinde getirir. Üstelik bir giysinin ömrünün %33 uzatılması %27 oranında karbon salınımı azalması sağlarken 400 bin ton atığın da önüne geçer.

Giysi yaşam döngüsü içinde uzun ömürlülüğü artırmak için en iyi fırsat, tasarım uygulamalarında yapılacak değişikliklerdir. Ürünlerin her birinin tek tek ne kadar süre giyilebilir kalacağı gibi özellikler ürün tasarımı aşamasında şekillenir. Bu süreç içinde ürünün iyi görünmesi kadar ne kadar konforlu olacağı da hesaplanır. Etik üretimi benimseyen moda markaları tasarım ve üretim aşamalarında daha dayanıklı malzemeler ve dikiş yapısı kullanmak veya yüksek renk haslığı standartlarını sağlamak için testler yapmak gibi önlemler yoluyla giysilerin ömrünü destekleyebilir.

Yenilikçi Malzemeler: Sürdürülebilirlikte Öncülük

Kumaş ve giysilerin yaratılışından bu yana kullanılan tekstil, uzun ve karmaşık bir yolculuk izlemiştir. Bu süreçte de pek çok malzeme kullanılmıştır, öyle ki bilinen ilk bitki bazlı tekstilin tarihi M.Ö. 8.000 yılına kadar uzanmaktadır. Tekstil ürünleri zaman içinde dönemin şartlarına göre gelişmiş ve iyileşmiştir; bu durum da yeni malzemelerin ortaya çıkışının kaçınılmaz bir gerçek olduğunu gösterir.

Yenilikçi malzemeler etik modada önemli bir rol oynar ve hem gezegen dostu hem de sürdürülebilir özelliklerinde öncü olan alternatifler aramaya adanmışlığı gösterir. Geri dönüştürülmüş kumaşlardan son teknoloji çevre dostu malzemelere kadar moda sektörü ürün kalitesini arttırırken çevresel ayak izini azaltmak için sürekli olarak yeni yollar arayan etik moda markaları ile bu yeniliğe ayak uydurur.

Bu materyallerin önemi, dayanıklılık ve çok yönlülüğü maksimuma çıkarırken çevresel etkiyi en aza indiren alternatifler sunarak kumaş üretimi ve kullanımına ilişkin geleneksel normları yeniden tanımlama kapasitelerinde yatmaktadır. Bu malzemeler, geri dönüştürülmüş tekstillerden çığır açan bitki bazlı veya biyolojik olarak parçalanabilen kumaşlara kadar çevreye duyarlı seçeneklerin geniş bir yelpazesini kapsar.

Yenilikçi malzemeleri etik üretimde benimsemenin en önemli nedenlerinden biri, bunların endüstrinin devasa çevresel zararlarına çözüm bulma potansiyelidir. Örneğin, geri dönüştürülmüş kumaşlar atılan malzemeleri yeniden değerlendirerek yeni kaynaklara olan talebi azaltır ve atıkların çöplüklerden uzaklaştırılmasını sağlar. Buna ek olarak bitki bazlı veya biyolojik olarak parçalanabilen alternatifler doğada daha kısa sürede çözünmeye dair fırsatlar sunarak bir giysinin yaşam döngüsünün sonunda uzun vadeli çevresel etkiyi azaltır. Bu malzemelerin moda üretimine entegre edilmesi yalnızca sürdürülebilirliğe olan bir katkı olarak kalmaz, aynı zamanda malzemelerin yeniden kullanıldığı, başka bir amaca uygun hale getirildiği veya biyolojik olarak parçalandığı, bu sayede de atık ve kaynak tüketiminin en aza indirildiği döngüsel bir ekonomiye doğru geçişi teşvik eder.

Zamansız Tasarımlar: Tarzda Sürdürülebilirlik

Etik üretim süreçlerinin amaçlarından biri de sezonlarının geçici doğasına meydan okuyarak sofistike bir görünüm sergileyen zamansız tasarımların geliştirilmesini sağlamaktır.

Etik üretim, zamansız tasarım kavramını benimser. Geçici trendleri aşan parçalar yaratan bu tasarımlar, mevsimsel geçici modaların ötesine geçerek konforlu ve uzun ömürlü olarak üretilen ürünlerin seneler boyunca sevilerek kullanılmasına vesile olur. Çünkü her ne kadar üretildikleri zaman diliminden tamamen bağımsız olmasalar da zamansız ürünler farklı zamanların izlerini taşırlar ve bu izleri birleştirirler. Tüketicileri miktardan çok kaliteye yatırım yapmaya teşvik eden zamansız tasarımlar pek çok farklı parça ve stille uyum sağlayacak şekilde tasarlanır. 

Zamansız tasarımlar aynı zamanda kişisel tarzı teşvik eder. Çok yönlü parçaların benimsenmesini sağlayarak kısa ömürlü trendleri takip etmek yerine yaratıcılığa ve kendini ifade etmeye olanak tanıyarak tüketicilerin geçici geçici heveslere bağlı olmayan, kendilerine özgü bir stil geliştirmelerine olanak tanır. Böylelikle seneler içinde değişebilen fikirlere de uyum sağlayarak uzun süreler boyunca hayatımıza eşlik ederler.

Peki bir parçayı aslında zamansız kılan şey nedir? Onun kalitesi mi? Ya da belki rengi? Ya da belki kumaşın kesilme şekli, siluet ya da tamamen başka bir şey mi? Genel kanının aksine zamansız tasarımlar sıkıcı ya da belirli renklerde olmak zorunda değildir. Vestiaire Collective Kurucu Ortağı ve Moda Direktörü Sophie Hersan'a göre her şey aşkınlık ile ilgili: “Önemli olan gösterge, parçanın yıllar boyunca ve gelecek moda sezonlarında aşkın olup olmayacağıdır. Sadece bu da değil, zamansız parçalar kusursuz kaliteye ve işçiliğe sahip olmalıdır.”

Adil Çalışma Koşulları ve Şeffaflık: İşgücünün Güçlendirilmesi

Moda üretiminde etik kavramı aynı zamanda adil çalışma koşullarına bağlılık ile ilişkillidir. Sektördeki insan unsurunun önemini kabul etmek; işçilere onurlu, saygılı, adil davranılan ortamları teşvik etmek ve refahlarını sağlamak çok önemlidir. Etik markalar güvenli işyerlerine, adil ücretlere ve çalışanlarının genel refahına öncelik verir. Bu markalar, destekleyici bir ortamı teşvik ederek her ürünün saygın bir işgücünün adanmışlığı ve uzmanlığıyla ortaya çıkmasını sağlar.

Uluslararası çalışma standartları, ILO'nun ( International Labour Organization) bileşenleri yani hükümetler, işverenler ve işçiler tarafından hazırlanan ve çalışma hayatındaki temel ilke ve hakları belirleyen yasal araçlardır. Etik üretimde de aşağıda bulunan bu şartlar geçerli olmalıdır:

  1. İstihdam özgürce seçilir: Üretim için çalışan kimse için borçlu çalıştırma veya zorla çalıştırma uygulanamaz. Herkes çalışmayı ya da çalışmamayı seçmek konusunda özgürdür. 
  2. Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkı: Tüm işçilerin sendika kurma, sendikalara katılma ve toplu pazarlık yapma hakkı vardır. 
  3. İstihdamda ayrımcılık olmaması: İşe alma, ücret politikası, çalışan terfi politikası, işten çıkarma politikaları vb. her türlü konuda ırk, renk, cinsiyet, din, siyasi görüşe bakılmaksızın herkese eşit fırsatlar tanınır. 
  4. Çocuk emeğinin sömürülmemesi: Çocuk işçi çalıştırılamaz. Çalışmaya kabul yaşı, zorunlu eğitimi tamamlama yaşından ve her halükarda 15 yaşından az olamaz. 
  5. Adil yaşam ücretinin ödenmesi: Geçim ücreti, bir ailenin temel ihtiyaçlarını (gıda, kira, sağlık, eğitim vb.) karşılamak için ihtiyaç duyduğu asgari tutarı temsil eder. Standart bir çalışma haftası için ödenen ücretler ve sosyal yardımlar, en azından yasal veya sektörel asgari standartları karşılar. Bu ücretler her zaman işçilerin ve ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya ve bir miktar birikim geliri sağlamaya yeterlidir. 
  6. Makul çalışma saatleri: Çalışma saatleri geçerli yasalara ve endüstri standartlarına uygundur. Fazla mesai isteğe bağlıdır, düzenli olarak talep edilmez ve her zaman prim oranında ücret ödenir. 
  7. Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları: Güvenli ve hijyenik bir çalışma ortamı sağlanır ve en iyi iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları teşvik edilir. Endüstrinin bu dalına özgü mesleki tehlikelere gereken özen gösterilir (örneğin atölye kazaları vb.).Kazaları önlemek ve sağlık risklerini mümkün olduğunca en aza indirmek için çalışma ortamlarında etkili düzenlemeler uygulanır. Ayrıca istismarın herhangi bir şekli veya işveren tarafından korkutma kesinlikle mümkün değildir.
  8. Yasal olarak bağlayıcı istihdam: İş veya sosyal güvenlik kanunları ve düzenlemeleri kapsamında çalışanlara yönelik, düzenli istihdam ilişkisinden kaynaklanan yükümlülükler, yalnızca işgücüne yönelik sözleşme düzenlemelerinin kullanılması veya beceri kazandırma veya düzenli istihdam sağlama konusunda gerçek bir niyetin olmadığı çıraklık programları yoluyla kaçınılamaz. Genç işçilere eğitim ve öğretim programlarına katılma fırsatı verilecektir.


Vegan Moda Neden Etiktir?

Vegan moda, moda endüstrisindeki etik ve sürdürülebilir uygulamaların birbiriyle bağlantılı çeşitli yönlerini dikkate alan bütünsel bir yaklaşımı bünyesinde barındırır. Hayvan refahının ötesine uzanan geniş bir etik bakış açısını kapsar. Çevresel sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve etik iş uygulamaları ile ilgili geniş bir perspektif sunar.

Hayvan Refahı: Vegan modası deri, kürk, yün ve ipek gibi hayvanlardan elde edilen malzemelerin kullanımından kaçınır. Bu malzemelerin kullanılmaması hayvansal ürünlere olan talebi azaltarak moda endüstrisinde hayvanların zarar görmesini önler. Aynı zamanda önceki başlıklarda da bahsettiğimiz gibi bu malzemelerin yerine inovatif, sürdürülebilir ve etik malzemelerin kullanılabileceğini göstererek sektörde de yol göstericilik yapar.

Çevresel Etki: Hayvan bazlı malzemelerin üretimi genellikle çevresel sorunlara neden olan süreçleri içerir. Örneğin, deri veya yün için hayvan yetiştirmek önemli miktarda arazi kullanımı, su tüketimi ve sera gazı emisyonu gerektirir. Hayvansal materyallerin kullanımının çevreye etkilerinden daha önceki blog yazılarımızda da bahsetmiştik.  Bitki bazlı malzemeler gibi vegan alternatifler uzun ömürlü olarak tasarlandığı ve sorumlu bir şekilde üretildiğinden dolayı daha düşük çevresel etkiye sahiptirler.

Sürdürülebilirlik: Vegan moda ürünlerinde genellikle organik pamuk, kenevir, vegan ipek, bitki bazlı deri alternatifleri gibi sürdürülebilir ve çevre dostu malzemelerin kullanımı teşvik edilir. Bu malzemeler daha az kaynakla üretilebilir, hatta çoğu zaman bir atığın ürün olarak geri kazandırılmasını sağlayarak simbiyoza katkıda bulunur. Böylelikle de döngüsel ekonominin de desteklenmesini sağlar.

Etik Hususlar: Vegan moda, hayvan refahının ötesindeki etik hususlara da dikkat eder. Adil işgücü uygulamalarını, tedarik zincirinde şeffaflığı ve üretim süreci boyunca işçilere etik muameleyi savunur. Birçok vegan moda markası, tedarik zincirlerini etik işgücü uygulamalarına göre düzenler. Üretimin her aşamasında insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla adil ücretleri, güvenli çalışma koşullarını, şeffaf kaynak kullanımını sağlamaya çalışırlar.

Tüketici Tercihleri: Vegan moda ürünleri zulüm içermeyen ve çevreye duyarlı ürünler arayan ve gün geçtikçe de  büyüyen bir tüketici tabanına hitap etmektedir. Vegan moda seçenekleri sunarak tüketicilerin kendi değer ve inançlarına uygun etik seçimler yapmalarına olanak tanır, onlara yeni alternatifler sunar. 

 

Modada etik üretim rahatlığı, uzun süreli kaliteyi, klasik stilleri, yenilikçiliği ve adaleti kapsayan geniş bir bakışı bünyesinde barındırır. Bu kolektif bakış açısı bir pusula görevi görerek sektörün dokusunu değiştirmeye ve modayı bilinçli bir sisteme dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu alanda ilerlerken etik modayı aktif bir şekilde savunmak ve desteklemek çok önemlidir. Sürdürülebilirliği, adaleti ve hesap verebilirliği bilinçli bir şekilde tercih edelim ve sektörü hep birlikte daha bilinçli ve sürdürülebilir bir yola yönlendirelim. Bu sadece etik üretimi seçmekle ilgili değil; daha dengeli ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ortak bir yolculuk.

 

Kaynaklar: 

  1. https://www.intechopen.com/online-first/1144940 
  2. https://wrap.org.uk/resources/report/valuing-our-clothes-cost-uk-fashion 
  3. https://refashion.fr/eco-design/sites/default/files/fichiers/Design%20for%20Longevity.pdf 
  4. https://www.researchgate.net/publication/332021897_The_effect_of_consumer_attitudes_on_design_for_product_longevity_The_case_of_the_fashion_industry 
  5. https://harpersbazaar.com.au/how-to-spot-timeless-clothes/ 
  6. https://www.jstor.org/stable/279313 
  7. https://www.ilo.org/global/standards/introduction-to-international-labour-standards/conventions-and-recommendations/lang--en/index.htm

Sepet

Sepetiniz şu anda boş.

Alışverişe Başla

Seçenekler